Yeniden çılgınca Fin tangosu dinlemem için güzel bir sebep olması lazım, kafamın müsait olması lazım, falan, filan. Bir fon müziği görevi görmesi lazım, anlatabiliyor muyum...
Eski şarkıların (50'ler, 60'lar...) tadı başka ya hani; sanki o zamanki hayatlar, sevgiler de başkaymış, daha bir hayal gibiymiş, ama daha bir gerçekmiş gibi geliyor. Belki böyle düşünmem tamamen beynimin eksik parçaları kafasına göre (beynimin kafası, lütfen ama) tamamlayışıyla alakalı olabilir. Bilmiyorum. Ama böyle şarkıların çıktığı bir devirde yalan sevgilerin yaşanması hiç de mantıklı gelmiyor.
Yine de en sevdiğim Fin tangosu sanatçısının yaşadıklarını okuyunca, her an her şeyin olabileceğine yeniden inanıyorum. Hiç belli olmuyor galiba biliyor musunuz, hiç.
O zaman, Olavi Virta - Yölintu. Sizin beyniniz de biraz dans etsin bakalım. Ha bu arada, Yölintu Fincede "gece kuşu" ("night bird") demekmiş, olur da şarkıyı dinlemeyi atlarsınız falan, söylemeden geçmiyim dedim.
Bu arada, kafam 8000 metrelerden yeryüzüne yaklaştıkça blog yazma isteğim ve hevesim de artıyor, oldukça güzel bir his.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder