19 Kasım 2010 Cuma

the doctor.

Hayal dünyasında yaşamayalım da, nerede yaşayalım arkadaşım.

Bu fikir bazılarına "Öeaaaa" dedirtse de, beni hiç korkutmuyor. Ayaklarımız yere bastı da ne oldu, söyleyin bana.

Tek yapmam gereken şey gözlerimi bir noktaya sabitlemek. Ders gibi kısıtlı durumlarda bu bir nokta daha spesifik bir nokta halini alabilir (tahtanın üzerindeki bir nokta mesela). Görüntü yavaş yavaş bulanıklaştığında zaten her şey kendiliğinden oluveriyor. Hatta, o dünyaya geçtiğinde algıların bulanıklaşmasının bile kendi içinde oldukça ilginç bir sebebi var gibi geliyor bana.

Bundan sonra havalarda uçma, efendime söyliyim, kendimi roman & dizi karakteri sanma hakkımı saklı tutuyorum. Kimse karışmasın.

Zaman makinesi nerede! Feynman'la konuşmam gerek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder