5 Eylül 2010 Pazar

en sonunda Deutsch yahu!

Ich heiße Nil.
Ich komme aus der Türkei.
Ich wohne in Ankara.
Ich spreche Türkisch, Englisch und Französisch.
Ich lerne Deutsch.
Wie heißt du?
Woher kommst du?
Wo wohnst du?
Welche sprache sprichst du?
Welche sprache lernst du?

Evvvet, tahmin ettiğiniz üzere, Almanca kursuna başladım sonunda!

Zar zor açıldığından olsa gerek, sınıfımızda sadece dört kişi var ve inanılır gibi değil ama, şu yaşımda (Hıh!) en büyükleri benim. Benden sonra ODTÜ İstatistik öğrencisi bir kız var, daha yeni birinci sınıfa başlıyormuş. Diğer iki oğlan da sanırım lise öğrencisi. Yani, koca(!) sınıfta en büyük, EN YAŞLI (sfdşalsdkşf) kişiyim ve buna biraz şaşırmadım değil. Malum, alışkın değilim böyle şeylere. Karşıdaki İspanyolca sınıfında liseden iki arkadaşım var. Hatta biriyle tanışıklığımız, LGS zamanlarımıza, dershanelere kadar uzanıyor. Onlarla takıldık aralarda. Sonra onlar "Hollywood"a çıktılar (bir üst kattaki sınıflardan birinin adı).

Lise 1'deyken Almanca görmüştüm, gerçekten ilginç bir hocamız vardı, burada anlatılmaz. Hiç ciddiye almamıştık olayı, o yüzden bir senelik Almanca öğrenimimden sadece yukarıdaki cümlelerin 2-3 tanesini hatırlayabiliyorum. Nitekim lisedeki Almancama dair hatırladığım her şeyi hoca yirmi dakikada anlattı ve bitirdi. Bu da oldukça hoş tabi. Yine de, gördükçe hatırlıyorum azar azar. Bu sefer salaklık yapıp unutmayacağım. E boru değil, bizzat kendi finansal kaynaklarımı kullanıyorum bu iş için!

***

Ben niye bu kadar çok uyuyorum ki? İki gündür sabah erken kalkıyorum, öğlen ya da öğleden sonra eve geliyorum ve yatay pozisyona geçer geçmez gözlerim direk kapanıyor. Öyle ki, bugün kurstan geldikten sonra salonda annem ve kardeşimi dinlerken iki dakika gözlerimi kapatıyım dedim, kapatış o kapatış. Gözümde lenslerle uyuyakalmışım. Bir ara birisinin üstümü örttüğünü fark ettim, sonra biraz daha uyudum. Hatta o azıcık uykuda rüya bile gördüm, iki tane kedi vardı rüyamda. Sonra gözümü yarım yamalak açtım bir ara, kendime zar zor "Bana bak kızım, öğlen bu kadar çok uyursan gece yatmak bilmezsin" diyerek, uyanmaya çalıştım. Biraz zor oldu ama başardım. Ha şu an ayaktayım, gece erken uyuma anlamında pek bir şey değişmedi ama olsun artık. Öğlen uykusu az ve öz oldu mu tatlı oluyor, abarttınız mı bütün dengeler altüst oluyor; işte o zaman faydadan çok zararı dokunuyor. Geceyle gündüzün yer değiştirmesi, gözlerden kaynaklı baş ağrıları, falan, filan.

Bugün bunları yazarken üstünde fazla düşünmeden yazıyorum, bu yüzden başkasının gözünde saçmalıyor olma ihtimalim var. Yine de bir yerde bir zaman sonra bunları okuyup bu zamanları tekrar hatırlamak güzel olabilir.

Artık uyusam iyi olacak. Yarın sabah yine kurs var.

E gute nacht o zaman.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder