10 Ağustos 2010 Salı

back to life.

Silinen yazılar, yorucu bir staj ve yorucu bir tatilden sonra yine evimdeyim. Hhhaaalleluuuujah...

1,5 hafta önce stajımı bitirdim. Sonra apar topar tatile gittim, dün akşam kendimi evime attım.

Fazla boşluk iyi gelmiyor bünyeye. Alışkın değilim; sıkıntı, kaşıntı, çarpıntı yapıyor. Dayanamıyorum.

Anlatacak çok şey var aslında, ama ne kadarını burada anlatabilirim, ya da anlatırım, bilmiyorum.

Tek bildiğim; şu anda ne olduğunu bilmeden yapmak istediğim pek çok şey var. Ve hakkında ne olacağını bilmediğim, ama bilmeyi gerçekten istediğim, merak ettiğim pek çok şey. Artık biraz daha tatlı bir rutine bağlamış bir hayatım olsun istiyorum. İşlerimi yoluna koyup, güzel haberler almam gerek.

House M.D.'yi bitirdim, tadı damağımda kaldı, yeni sezonu şimdiden iple çekiyorum. Yeni dizi önerilerine de açığım.

İşte böyle.

Özlediğim insanlar var, ama özlediğim insanların özlediğim hallerini bir daha aynı şekilde bulacağımdan emin değilim. Çünkü o zamanlar kendimi daha kolay kandırıyordum. Böyle olsun hiç istemezdim, hiç.

House M.D.'nin 6. sezon 16. bölümünde çok sevdiğim bir sahne. Güzel anlatıyor.

Şimdilik bu kadar. Biraz rutin güzeldir, tamamen dağılmış konsantrasyondan sonra iyidir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder