10 Ocak 2010 Pazar

üçüncü gün.

Bugünün menüsü:
Sabah uyanır uyanmaz: yarım kupa domates çorbası (antibiyotikten önce)
Öğlen: sütle iyice cıvık hale getirilmiş patates püresi
Akşam: mercimek çorbası, biraz daha patates püresi ve blenderdan geçirilmiş aşure.


Üçüncü gündeyim. Bu gece bir öncekine göre çok daha rahat uyudum, olaydan kareler kafama pek takılmadı. Dudaklarımın şişinin de azalmaya başladığını hissediyorum.

Öte yandan, bilkentkampüs'e bir başlık açarak olayı kimselere duyurmayan zihniyete inat bir şekilde olayı yayma çalışmalarıma başladım.

Yine gelenler, gidenler oldu. Bugün okuldan Tankut geldi. Annemler en sonunda geçen sene Tunus servis durağında bayıldığımda koşup bana su kapan arkadaşımla tanışmış oldu. Çiçekler için de çok teşekkürler!

İyileşiyorum gibi geliyor bana, inşallah gerçekten öyledir. En azından artık önceki iki güne göre biraz daha az değişken bir ruh haline sahibim.

Annem, babam, kardeşim evde benim için seferber oldular. Haklarını nasıl öderim, bilemiyorum.

Dedim ya, insan böyle zamanlarda sevdiklerinin değerini anlıyor. Bugün bir kez daha ne kadar iyi bir aileye ve ne kadar güzel, anlamlı dostluklara sahip olduğumu anladım. Allah ailelerimizi, dostlarımızı yanımızdan yöremizden eksik etmesin.

Şu son iki-üç gün içinde çok şey öğrendim. Hayatımda çok şey değişti. Sadece fiziksel anlamda da değil, bakış açım da değişti. Hayatın, sağlığın nasıl da pamuk ipliğine bağlı olduğunu gördüm. Bunların da etkisiyle sanırım daha az gurur yaparım olaylarda artık.

Demin birdenbire kendimi nasıl hissettiğimle ilgili olarak en uygun kelimeleri buldum: "level atlamış gibi". Level atlamak belki biraz garip, kendini beğenmişçe gibi gelebilir ama aslında kastettiğim şey daha bilge bir insan olmak değil, daha farkında bir insan olmak.

Bazı şeyler bizim kötülüğümüz için gibi gözükse de aslında iyiliğimize oluyor. Sadece metanetle karşılamamız lazım.

Son olarak babamın demin yemekten sonra söylediği şeyi buraya yazıyorum. İşte bir Mevlâna sözü:

"Sen düşünceden ibaretsin; gerisi et ve kemik
Eğer gül düşünürsen gülistan olursun,
Diken düşünürsen dikenlik!"

Beni "gül düşündüren" herkese çok çok teşekkürler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder