20 Mart 2010 Cumartesi

değişim.

Demin Facebook profilimde paylaştığım şeylerle şöyle bir geçmişe gittim, "iki buçuk ay öncesi"ne falan.

Facebook'u bazıları çok kötülüyor; ama bazen o kadar da işe yarıyor ki.

Kendi kendimin 2.5 ay içindeki değişimimi, hatta onu da bıraktım; 3 gün içindeki değişimimi; hadi değişimi de bıraktım; daha başka pek çok şeyi bana o kadar net gösteriyor ki.

Şöyle bir gerilere gittim sayfada, paylaştıklarımda. Şarkılarda, durumlarda, fotoğraflarda... İki buçuk ay kadar. Ve şimdi, kendi kafamdakilerle paylaştıklarımı birleştirdiğimde, bir günde değişen hayatımın 2.5 aydır nasıl da toparlanıyor ve daha da anlam kazanıyor olduğunu görüyorum.

Gerçekten de, hiçbirimiz aynı kalmıyoruz.

Hem çok güçsüzüz, ama aynı zamanda çok da güçlüyüz. Hem fiziksel olarak, hem de zihinsel olarak.

Allah'ın bize verdiği vücut öylesine güzel bir mekanizma ki... Beni kendisine hayran bırakıyor.

Milyonlarca hücrede çalışan organeller, onların ürettikleri, kopyalananlar, ayrılanlar, birleşenler... O kadar güzel programlanmışlar ki, dış etkenlere karşı yapmaları gereken şeyi "en başından beri" biliyorlardı. Ve yaptılar da. O gözle görülmez, "mikroskop altı" hücreler; hasar gören yeri yeniden sabırla ördüler.

Yaradılışımızda kendi kendimizi tamir edebilmek var.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder